rdu’dan sadece 45 km sonra Giresun’a kıyı yoluyla varırsınız. Giresun’un il merkezi, kıyıdaki dar alan ile yükselen dağ yamaçları arasına sıkışmış durumda.

Kral Pharnakes’in yaptırdığı ve günümüzde Giresun Kalesi olarak bilinen kale kentin ortasında yeralmakta. Kent merkezinden bir araçla 10 dakikada kaleye varmak mümkün. İçinde, Giresun’u keyifle seyrederken, birşeyler yiyip içebileciğiniz bahçeler var. Bu bahçelerden, yokuş yukarı az bir yürüyüşüyle çıkıldığında kalenin doruk noktasına, surların kenarına ulaşıyorsunuz. Buradan doğu ve batı yönlerinde Giresun’u alabildiğine seyredebilirsiniz. Kalenin kuzeye bakan kısmında büyük mağara sığınakları bulunuyor.

918’deki Mondros Mütarekesi’nden sonra bir Pontus yönetimi hayal eden azınlık çeteleri yörede halka kan kusturmaya başlamışlar. Bu çetelere karşı duran ve onlara sert bir şekilde karşılık veren, yine Kurtuluş Savaşı sırasında kurduğu birliklerle yurdun başka köşelerinde de vatana büyük hizmetler veren Topal Osman (Osman Ağa) (1883-1923) bu kalenin zirvesinde gömülü. Kurduğu gönüllü 42. ve 47. alayları yurt savunmasında kahramanlıklar yaratmış. Topal Osman, Kasım 1920’de, Mustafa Kemal tarafından muhafız kıtası komutanlığına getiriliyor, 1921’de ise Sakarya Savaşı’nda, 47. Alay komutanı olarak yararlıklar sağlıyor.

Doğu Karadeniz’in tek adası olan Giresun Adası hem yemyeşil hem de su kaynağına sahip. Tarihi ve turistik öneme sahip adada Bizans’a ait kale ve manastır kalıntıları mevcut.

Giresun’dan doğuya devamla Espiye ilçesine geliyorsunuz. Doğal sivri bir tepeye kurulu Andoz Kalesi var. Espiye’nin hemen girişinde (Giresun yönünden gelirken) kıyı yolu üzerinde “Espiye Kukul Aile Pide Salonu”nda Karadeniz’e özgü pidelerin hertürlüsünü tadabilirsiniz. Çok iyi hizmet alacağınızdan emin olun.

iresun’da kıyı yolunun hemen arkasında yoğunluklu olarak fındık bahçeleri yeralıyor. Biraz yükselince ise fındık ve geniş yapraklı ağaçlar birarada bulunuyor. Giresun Dağları Karadenize paralel uzanıyor ve yerine göre 3000 m aşıyor. Giresun’un Karadeniz’e bakan nemli dağ ormanlarında 700-1250 m arasında geniş yapraklı, 1250-1600 m arasında karışık yapraklı, 1600-2000 m arasında ise iğne yapraklı ağaçlar bulunuyor. 2000 m üzeri ise Alpleri andıran çayırlarla kaplı. Kıyı şeridinden güneye, içerilere girildikçe nemli ve bol yağışlı hava yerini nemsiz daha kuru ve güneşi bol bir iklime bırakıyor.

irebolu’da, Tirebolu Kalesi kıyıda kayalıklar üzerine kurulu güzel bir kale. Tirebolu’dan güneye dönüp, Doğankent’e doğru yol almaya başlarsanız size Harşit Çayı eşlik etmeye başlıyor. Doğankent’ten sonra, Harşit Çayı’nı besleyen 2 derenin şelalelerini gözleyebilirsiniz. Buradan devamla ise, yemyeşil ve yüksek tepeler arasından kıvrılarak Kürtün’e (Gümüşhane) ulaşabilirsiniz.